5 Kasım 2012 Pazartesi

Burak Değer Biçer & Ertan Balaban Röportajı

Ertan Balaban & Burak Değer Biçerin askmen.mynet.com'a verdikleri röportaj...

Dövüş Başlasın ve KO
Öyle bir spor düşünün ki baştan ayak parmağına kadar her kasınızı aktif kılacak... Öyle bir spor düşünün ki bu sporu yaptığınız zaman istediğiniz her dalda başarılı olmanızı sağlayabilecek gücü size verebilecek... Öyle bir spor düşünün ki sizi tüm belalardan kurtarabilecek...

Evet merak ettiniz değil mi?

Bu sporun adı MMA... 

Karışık dövüş sanatları anlamına yada karma bir şekilde rakibi etkisiz hale getirmeye yarayan inanılmaz bir spor bu. Aynı zamanda inanılmaz hızla biten bir dövüş. Başlama sesiyle biranda knockout olabilirsiniz!

Dünyada kuralları olmayan dövüş dalı ve kafes dövüşü olarak lanse edilen MMA aslında sanıldığı kadar tehlikeli değil. Nerden mi biliyorum? Türkiye'de bu işi hayat amacı olarak seçmiş profesyonellerin dövüş kulübüne gittim de ondan. Gittiğimde 13-14 yaşındaki çocukların nasıl güvenli bir şekilde antrenman yapıp sağlıklı kaldıklarına bizzat şahit oldum. Ayrıca 6 yaşındaki bir çocuğun jiujitsu'ya başladığında bir daha denge kaybının olmayacağını ve sırtınında yere gelmeyeceğini öğrendim. Ama en önemliside bu sporun birçok kötü alışkanlıktan insanları arındırdığını!

MMA için şu an Uzakdoğu dövüş sporlarının 100 yılda ulaşabildiği başarıya 10 yılda ulaştığı söyleniyor. Sırf ABD'de fitness salonlarından daha çok bugün Jiujitsu salonları açılıyorken Türkiye'de garip bir dövüş hareketi başladı. ABD'de de 1993 yılında MMA ilk başlarken içinde bizzat yeralan iki isim Türkiye'ye bu sporu sevdirmeye geldi. Onları dikkatli izleyin çünkü Türkiye'nin adını dünyaya duyurmaya hazırlar. Ayrıca bir yandanda Değer ve Ertan hoca Türkiye'de bu sporun gelişmesi için gençleri Corvos MMA Academy'de 6 gün boyunca yetiştiriyorlar.

Türkiye'nin ilk Brazilian Jiu Jitsu ve MMA takımı olan ve dünyaca ünlü şampiyonlar çıkarmış Brezilya kökenli Brasa ekibine bağlı olarak çalışan Equipe Corvos'un çok değerli hocaları Burak Değer Biçer ve Ertan Balaban'la AskMen Türkiye olarak özel bir röportaj gerçekleştirdik.




Takım adı neden Corvos?

Burak Değer Biçer: Corvus Latince'de Kuzgun demek. Ayrıca Corvos ise Portekizce'de de kuzgun demek. Kuzgun, kargadan 2 kat daha büyük ve et yiyen bir hayvan. Bir diğer özelliği ise yukarda yırtıcı kuşlarla aynı seviyede uçabiliyorlar. Çokta ilginç bir hayvan, dünyanın en akıllı türlerinden biri olduğu söyleniyor. Ona verdiğin ekmek kırıntısıyla gölde balık tutabilen bir hayvan. Renkleri Siyah ve bizim rengimizde öyle. MMA'ciler gibi takım halinde çalışıyorlar. Tek eşliler tıpkı bizim gibi. (Gülüyor) Birgün Ertan hocayla otururken bir hayvan amblemi düşündük ve İstanbul'a en uygun olarak martıyı düşünürken bir karga gördük. Daha sonra kargadan kuzguna geçtik ve bize çok uygun olduğuna inandık.    

Slovenya'daki maçta 1 dakikada rakibini boyun kildiyle yendin. Harika bir başarıydı. Muhtemelen birçok kimsenin bu spor dalından bile haberi yok. Biraz kendinden ve uyguladığın stilden bahseder misin?

Ertan Balaban: Biz bir Brazilian Jiujitsu MMA takımıyız. MMA peki nedir? Karışık dövüş sporları disiplinleri demektir MMA. Corvos MMA Academy'de vuruş disiplini olarak Muay Thai ve kickboks dersleri veriyoruz. Yer dövüşü olarakta Brazilian Jiujitsu'yu öğretiyoruz. Onun dışında da MMA derslerimiz var. MMA derslerini de bu disiplinlerde daha iyi olmak ve profesyonelliğe adım atmak isteyenler için düzenliyoruz. Takedown antrenmanları yani rakibi yere düşürüp etkisiz hale getirme hareketlerini çoğunlukla öğretiyoruz. Ben de antrenmanlarımı aynen bu şekilde yapıyorum.

Burak Değer Biçer: Aslında bizim uyguladığımız teknik dünyada bir standarda oturdu. MMA yani karma dövüş sanatları bugün birçok dövüş sanatının birarada olduğu versiyonu gibi kulağa geliyor olsada aslında böyle değil. MMA'de çok temel şeyler var. 

Birincisi: Grappling yapabilmen lazım. 

Yani, rakibi tuttuğun disiplinler demek. Bu disiplinin içinde judo, güreş, Brazilian juijitsu gibi rakibin eklemlerini manipüle ederek pozisyon kontrolü kurarak yaptığın hareketler yer alıyor. 

İkincisi: Striking arts.

Vuruş disiplinleri arasında boks, kickboks, Muay Thai rakibe vurarak, mesafe bırakarak dövüştüklerin var. 

Biz bu iki dövüş stilinde kendisini kanıtlamış olan disiplinleri kullanıyoruz. Vuruşta Muay Thai'yi alıyoruz. Çünkü Tayland'tan gelen bir ordu sistemi yapısı var. Ring sporu olarak lanse edilsede hala diz, dirsek ve kaval kemiği darbeleri içinde yer alıyor. Amaç her zaman rakibi knokout etmek, bitirmeye yönelik bir spor. MMA'in vuruş bölümünde bu yüzden Muay Thai çok önemli bir yer alıyor. Buna bokstan aldığımız kaçış sistemini ekliyoruz. Güreş oldukça önemli çünkü rakibi yere almayı ve yere kolay kolay düşmemeyi size öğretiyor. Ve olmazsa olmaz Brazilian Jiujitsu. Neden jiujitsu? Çünkü her dövüşçüye lazım bazı yetenekler veriyor bu disiplin. Dövüşçünün fiziği nasıl olursa olsun jiujitsu bilen yani grappler'ı (tutma-kavrama) iyi yapabilenler striker (vurucu) nitelikli dövüşçülere karşı her zaman avantaj sağlıyorlar.

MMA'de Jiujitsu bilmek o zaman şart.

Değer: Nerdeyse şart diyebiliriz. Çok az insan MMA'de jiujitsu'yu temsil etmediğini söylüyor ama bu insanlarda güreş yapıyor. Yani kapma disiplinine bir şekilde hakimler. 

Dövüş Başlasın ve KO
Gerçek Dövüşçüler MMA Yapanlar

Neden bir boksör ya da karateci MMA'i seçer? Ya da seçsin? 

Değer: Güreşçiler geçiyor çünkü güreşte olimpik değilsen ciddi gelirler ve sponsorlar yok. MMA'de ABD'de oldukça ilgi çekiyor. Baktığın zaman ABD'de en hızlı büyüyen spor salonu Brazilian juijitsu MMA salonu. Doğal olarakta sponsorlar artık bunun bir kafes dövüşü ya da kuralları olmayan bir spor olduğu önyargısını kırıp para akıtmaya başladılar. Son trend MMA. Ama ben bundan sonra MMA'in daha ilerleyebileceğini düşünmüyorum.

Neden sence ilerlemeyecek?

Değer: Şu an sadece silahlara gidebilir. Bugün dünyada en gerçekci dövüş tarzı MMA'dir. Baktığın zaman iki kickboksçuya maç içinde 10 raund oluyor ve kim daha çok vuracak diye bekleniyor. Ama gerçek böyle değil. Gerçek vuruşcular ve yumruktan kaçabilenler boksörler. Öte yandan sokağa çok yakın olduğu içinse gerçek dövüşçüler MMA yapanlar.


Peki herkes kuralları yok diyor. MMA tehlikeli mi?

Değer: MMA aslında oldukça güvenli bir spor. Her ne kadar insanlar kuralları yok desede. İstatistiklere bakıldığı zaman MMA'de ölen yok. Diğer dövüş sporlarında ise ölenleri görüyoruz. 

MMA peki neden daha güvenli?

Değer: Opsiyonların var. Karşındaki adam boksörse ve sana sürekli knockout etmek için vuruyorsa hakem maçı bölebiliyor. MMA dışındaki dövüş sporlarında ise hakem özellikle knockout olman için maçı bölmemeye çalışıyor.

Vuruş yapamadığını hissettiğin zaman onu yere alıp dinlenme şansın var. Eldivenler küçük. İlk bu spor çıktığında eldivensiz yapılıyordu. Sonra politikacılar çıkıp bir eldiven olsun dediler. Bu aslında MMA'i daha tehlikeli hale getirdi. 2-3 yumrukta biten maçlar eldivenlerle 8-10 yumrukta bitmeye başlayınca daha tehlikeli bir hale geldi. Bunu örneklemem gerekirse, bir MMA'cinin hayatı boyunca aldığı knockout vuruşlarını bir boksör bir maçta alabiliyor. Dolayısıyla ciddi bir beyin travması durumu ortaya çıkarıyor. Çabuk bitmesinden dolayı MMA daha tehlikesiz bir spor oluyor bu yüzden.

MMA Kuralları

Kurallar açısından kafes dövüşünden biraz bahsedebilir misin?

Değer: Biz bunu Türkiye'de de anlatmakta zorluk çekiyoruz çünkü insanlar bu spora kuralsız diyorlar. 

MMA'deki kurallar ise: 

Yerde ki rakibe diz vuramazsınız. 

Ense arkasına vuramazsınız.

Bacak arasına vurulmaz.

Saçtan çekmek ve şorttan tutmak yasak.

Göze saldıramazsınız.

Saç çekemezsiniz.

Amerika'da spor olarakta kabul edilince bu iş bir lig haline geldi. Lig haline gelmesiylede oldukça üzerinde durulan ve iyi kontrol edilen bir spor dalına dönüştü. 


Türkiye'de yaşadığınız zorluklardan bahsedebilir misin?

Değer: İnsanların önyargıları bir kere çok fazla. İnsanlar horoz dövüşü mü, kuralsız mı, ölümlü bir spor mu gibi sorularla geliyorlar. Şöyle küçük bir örnekte verebilirim: İnsanlar diğer sporları yaparken ayaklarını kırıyorlar, vücutlarını zedeliyorlar darbe alıyorlar ve bizim Corvos MMA Academy'de bugüne kadar ufak tefek parmak çatlamalarının dışında 2 yıldır herhangi bir sakatlıkla karşılaşılmadı. Öğrencilerimiz bunu yaparlarken diğer sporlardakinden belki çok daha az sakatlanıyorlar. Eğer sporu bilinçsiz kişilerle iyi antrenman yapmadan çalışırsanız zaten tüm sporlar için sakatlık kaçınılmazdır.

Türkiye'deki bir diğer zorlukta futbol dışında diğer sporlara gerekli önem verilmedği için genelde bir problem var. Dövüş sporları için bugün en çok profesyonel lisanslı sporcu çıkaran dal kickboks ve Muay Thai ama bir federasyon olmadığı için dünyaya dövüşçü çıkaramıyoruz. Durum böyle olunca bizim gibi daha birçok takım yurtdışında dövüşmeye başlıyor. Yurtdışında bizi tanıyanların sayısı buradakinden az olmuş olması bizide üzüyor. Takımca buradan kalkıp Brezilya'ya gidip kendi sporlarını yapıp onları kendi ülkelerinde yeniyoruz.

Türkiye'de geleceğini nasıl görüyorsun?

Değer: Açıkcası Türkiye'de geleceğini çok iyi gördüğümüz için Corvos MMA Academy gibi bir yatırım yaptık. Ertan hocayla Türkiye'de ciddi bir potansiyel olduğunu ve bunun ortaya çıkaralabileceğini inandığımız için bu sporu anlatmaya çalışıyoruz. 

Dövüş Başlasın ve KO

Bir MMA Dövüşçüsünün Günlük Antrenmanı

Bir MMA dövüşçüsünün gündelik egzersiz programı nasıldır? Hangi kaslarını çalıştırırsa bu sporda daha başarılı olur?

Değer: MMA için güç ve devamlılık önemli. Mümkün olduğunca yağ miktarımızı az, kullanılabilir kaslarımızı ise fazla tutan bir program izliyoruz. Burada bir dezavantaj var. Kasları yüksek tutmaya çalışırken Muay Thai ve Jiujitsu uzun saatler çalışılınca kas yıkımına neden oluyor. O kası tutabilmek ve formda kalabilmek içinde çok ciddi diyet yapıyoruz. 

Maça hazırlık öncesi ise güç antrenmanlarıyla başlıyoruz, kısa ve çok yüklü kaldırıyoruz. Sonra fonksiyon ve dayanıklılık antrenmanlarımız oluyor. Yaptığımız her antrenmanda birtek kasa izole olmuyoruz. Patlayıcı antrenmanlar için giryalarla çalışıyoruz. Koparma, silkme gibi yerde oldukça fazla hareketlerimiz oluyor. Sonra ciddi bir dinlenme ve yemek yeme süreci oluyor. Daha sonra ise gece antrenmanına geciyoruz.

MMA'de sadece bir stil çalışmadığımız için her maç farklı bir antrenmanla hazırlanıyoruz. Rakibimize göre şekil değiştiriyoruz. 

Ertan: Maçımıza 3-4 ay kala herşeyi planlıyoruz. Ağır antrenmanlar maçımızdan 1 ay önce başlıyor. Gündelik olarak çok sıkı antrenmanlar yaptığımız için çok kas kaybediyoruz onun için ilk aylarda kas kazanmaya yönelik vücut geliştirme yapıyoruz. Daha sonra kaslara beraber çalışmayı öğretiyoruz. Yani fonksiyonel hareketler yaparak iki kası aynı anda çalıştırıyoruz. Kuvvet ve devamlılık hareketleriyle az kilo çok tekrarlar yapıyoruz. Bunların hepsini toplayarak komple bir antrenmana hazırlanıyoruz. Maç öncesi 2-3 ay böyle zorlu bir egzersiz programıyla devam ediyor.

Genel antrenmanları ben çok geç yapmamayı tercih ediyorum. Neden dersen? Akşam erken yatıp vücudu dinlendiriyorum. Kişiye göre antrenmanlar değişsede bazı temel kurallardan şaşmıyoruz. Herkese göre değiştiği için bu programlar insanın vücudunun tamamını tanıması gerekiyor. Bu antrenman sürecinin yanında iyi beslenme şart. Neyi ne zaman yiyeceklerini bilmeleri gerekiyor. Örnek vermem gerekirse: Vücudu aç bırakmamaları gerekiyor. Aç kalan vücut yağ bağlamaya başlıyor ve kan şekeri düşüyor. İnsanlara en önemli önerim ise yedikleri besinlerin ne işe yaradıklarını öğrenmeleri. "Bir vitamin ne işe yarar yada ne kadar protein alınmalıdır" gibi bilgileri öğrenmeleri onları daha sağlıklı yapabilir.


Dünyanın En Iyi Atletleri MMA Dövüşçüleri

Ertan: Ben bu kadar zorlu antrenmanlar yapan MMA dövüşçülerinin dünyanın en iyi atletleri olduğuna inanıyorum. Bugün bir MMA'ci istediği sporu yapabilir çünkü o kadar zorlu antrenmanlar yapmak zorunda kalınca ister istemez vücudunuz tam bir atlet haline geliyor. ABD'de MMA atletlerini performans testlerinden geçirdiler ve birçok sporu yapabilcekleri bu araştırmayla kanıtlandı. 

Bu spora kaç yaşında sizce başlanılmalı? Herkes yapabilir mi?

Değer: Bu spora genç bir nesil başlıyor. Muay Thai, boks, güreş ve Jiujitsu'yu beraber öğrendikleri için antrenmanları onlar için ağır olabiliyor. Ama 6 yaşından itibaren bu spora başlayabilirler. Herkes yapabilir yeterki insan kendisiyle barışık olsun ve düzgün bir hayat sürsün. 

Size geldiğimiz zaman bir ders sürecinden bahseder misin?

Değer: Corvos MMA Academy grup dersi olan bir yer değil aslında. Bir akademi olarak burada haftanın 6 günü ders veriliyor. İlk geldiğinizde neden geldiğinizi soruyoruz. Bazıları fit olmak için, bazıları profesyonel olmak kimide kendini korumak için geliyor. Biz buraya gelen insanların neye yatkın olduklarına karar verdikten sonra bir tanışma sürecinide geçirdikten sonra takım oyunlarınada uyum sağlayıp buradaki kurallara uymaya karar verdikleri zaman beraber çalışmaya başlıyoruz. Derslerimiz genelde 2 saat sürüyor. Bunun 1 saati teknik anlatım 1 saati ise uygulama olarak veriliyor. Haftanın 2 günüde gelen var, 6 günüde kafayı kırıp gelen var.(Gülüyor)

Cuma ve pazar günleri open mat var. Herkes serbest olarak bugünlerde antrenmanlarını yapabiliyor. 


Bu arada jiujitsu'yu yerinde görmek ve katılmak için öğrencileri Brezilya'ya götürüyorsunuz, bundan biraz bahder misin?

Değer: Bu ocağın sonunda Avrupa'ya turnuva için gidiyoruz. Yaklaşık 6 ila 10 kişi arasında bir kafileyle gideceğiz. Genelde belirli seviyeye gelen öğrencilerimizi bu tip turnuvalara götürüyoruz. Brezilya'da en önemli eğitim noktalarından biri bu anlamda. Yada oradan hocalarımız geliyor. Genç arkadaşlarımıza deneyim kazandırmak hem de kendimiz yeni bilgiler öğrenmek amacıyla bu tip organizasyonlar içine sık sık giriyoruz. 

Size meydan okuyan Türkiye'den dövüşçüler yok mu peki?

Değer: Antrenmanlara bile gelmiyorlar.(Gülüyor) Türkiye'de bu anlamda MMA'ci olduğunu iddia eden çok insan var.

Bu işin gelişmesi için takım olarak elimizden geleni yaptık ve yapmaya da hazırız. Açıkcası bu işin bilinmesinin nedeni de biziz. Bence bu sporu öğrenmek ve ders almak isteyenlerin soru sormaları gerekiyor. Gittikleri spor salonlarında bu parayı kime yatırdıklarını bilmeleri lazım. Soru sorun. Sen MMA'ci misin?, MMA daha önce dövüştün mü?, Dövüştüysen nerde, kiminle dövüştün?, Şampiyonum diyorsan, nerde şaöpiyonluk kemerin?, Brazilian Jiujitsu biliyor musun?, Bilmiyorum derse zaten o adam MMA'ci değil demektir. Dünyada Jiujitsu bilmeyenlere MMA'ci demiyorlar şu an. Bunun önüne geçmek için bilinçlenmek ve soru sormak gerekiyor.

Kadınlar MMA'e Karşı Önyargılı

Kadınların ilgisi bu spora nasıl?

Değer: Kadınlar herkesten önyargılılar bu spora karşı ama hissetikleri zaman bırakamıyorlar. Akademide 3 kadın var. 1'de kadın profesyonel dövüşçümüz var.

Bu arada "Her zaman her yerde" sloganıyla yola çıkan Corvos MMA Academy'nin http://www.mma.com.tr/ internet adresinden tüm detaylara ulaşabilirsiniz!

Röportajın sonunda ise kendimi rear naked choke Jiujitsu hareketiyle boğdurmayı başarıyorum. Gayet başarılı bir şekilde ise pes ediyorum ardından.


Brazilian Jiu-Jitsu bir dövüş sporudur.

Tarihçesi nedir?

Esai Maeda adında bir Japon Jiu-Jitsu ustası 1920'de Brezilya'ya taşınır. Burada bu dövüş sanatını Carlos Gracie'ye öğretir.

Carlos, 1925 yılında kendi okulunu açar. Kardeşi Helio bu disiplini sadece seyrederek öğrenir ama zayıf ve çelimsiz bir çocuk olduğundan   antremanlara katılamaz.

Doktorlar, Helio'ya fiziksel aktivitelerden uzak durmasını söylerler. Helio da zaman içinde jiu-jitsu'yu kendine uyarlayarak, daha az güçle çok daha etkili sonuçlar alınabilen bir disiplin haline getirir.

Yarattığı yeni jiu-jitsu o kadar etkilidir ki yıllarca pek çok değişik disiplin ve sikletten rakiplerini kendi sistemini kullanarak mağlup eder.                      

Bu kuralsız konfrontasyonlarından öğrendiklerini tekniğe dökerek, Japon jiu- jitsu'sunu modifiye eder ve tamamen farklı bir jiu-jitsu stili ortaya çıkarır…

Helio, bir dönem ünlü boksörler Joe Louis (dönemin dünya ağır siklet boks şampiyonu), Primo Carnera ve Ezzard Charles'a maç teklif eder, ancak hiç biri bu teklifi kabul etmeyi göze alamaz.

Bir dönem gazetelere "ellerim bağlı olarak, isteyen herkesle   dövüşürüm" diye ilan verir. Fakat artık bu noktada Helio, Brezilya sokaklarında öyle bir isim yapmıştır ki jui-jitsu'da kimse bu çağrıya cevap vermez. Helio Gracie Brezilya'nın ilk spor ikonudur.

80'lerde Helio'nun oğulları Amerika'ya taşınır. Disiplinler arası yapılan kuralsız karşılaşmalarda (Kafes Dövüşleri) Helio'nun oğlu Royce Gracie diger disiplinlerden ünlü ustaları üstelik kendinden çok daha ağır ve güçlü olmalarına ragmen, çok kısa zamanda yumruk ve tekme dahi atmadan, sadece pozisyon üstünlüğü ve teknik kullanarak yener.

Böylece bu disiplinin etkinliğini gören Amerikalı'lar, Brezilya'dan gelen jiu- jitsu'yu öğrenmek için sıraya girer.

Brazilian jiu-jitsu bugün Amerika'da en hızlı büyüyen spor dalıdır.

Spor amaçlı yapıldığı gibi dünyadaki en etkili Self Defense (Kendini Koruma) sistemlerinden biridir. Amerika ve Avrupa'nın ordusunda ve polis teşkilatlarında temel self - defence sistemidir.

Baştan, ayak parmağına kadar her kası aktif olarak çalıştırdığından, beden için oldukça önemli bir fiziksel yapılanma sağlar. BJJ (Brazilian Jiu-Jitsu), fiziği olduğu kadar beyni de sağlıklı kılar. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder